Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Habertürk TV’nin başkentten yapılan canlı yayın programına konuk oldu. Mehmet Akif Ersoy’un moderatörlüğünde Ankara İller Bankası Macunköy tesislerinde gerçekleştirilen programda gazeteciler Sibel Erdem, Metehan Demir ve Şaban Sevinç’in sorularını yanıtlayan Bakan Murat Kurum, konuşmasına gündemin sıcak konularından biri olan Atatürk Havalimanı’ndaki tartışmaya değinerek şu değerlendirmelerde bulundu:
Bugün sayın Cumhurbaşkanımız grup toplantısında açıkladılar. İstanbulumuzun fethinin 569. yıldönümünde İstanbul’un akciğeri olabilecek bu millet bahçemizi inşallah aziz milletimize armağan edeceğiz. Fatih Sultan Mehmet Han ilk çevre nizamnamesini yazan padişlarlardan bir tanesi. Bizim atalarımız İstanbul’dan dünyaya yayıldığımız, nam saldığımız, yardıma el uzattığımız atalarımızın bize emanet ettiği kutlu şehir. Biz İstanbul’a gözümüz gibi bakıyoruz. İstanbul’da vatandaşlarımız için milletimiz için yapılması gereken herşeyin en iyisini hesap ediyouz. İstiyoruz ki, daha yeşil olsun, trafik sorunu çözülsün, insanların gelecekle ilgili kaygısı olmasın. Cumhurbaşkanımız çevreci bir lider. Burada da 2013 yılından beri konuşulan bir proje. Sayın Cumhurbaşkanımız milletle paylaştığında, o gün basın yayın organları hakikaten bunu yapacak mısınız diye şaşırdılar. Sayın Cumhurbaşkanımız pistin birini tutacağımızı kalan alanı milletimize armağan edeceğimizi söylediler. En büyük halkçılık bu değil midir? Millete açıyorsunuz. Gençlerin, kadınların, tüm halkımızın olduğu yerde halkımıza bu alanı armağan ediyorsunuz. Devrimcilikse eğer şehrin göbeğinde konut, ticaret imarına açmadan, bu alanı şehre, vatandaşa hizmet için proje geliştiriyorsunuz. Gerçekleştirdiğiniz hayali, atalarımızdan miras kalan değerleri gelecek nesillere aktarıyorsunuz. Ağaç dikeceğiniz proje. Kıraathane, müze, sanat atelyeleri, afette toplanma alanı. İçinde gençlerin çocuklaın cıvıltılarıyla herkesin bir arada olacağı millet bahçesini projelendiriyorsunuz. 81 ilde 81 milyon metrekare millet bahçesi yapacağız dedi sayın Cumhurbaşkanımız.
Bakan Kurum’un konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“17,5 MİLYON METREKARE YEŞİL ALAN YAPIYORUZ”
Sayın Kılıçdaroğlu ‘Burayı ranta açacaklar, Atatürk Havalimanı yıkılıyor, buralar Katar’lılara satılacak. Burayı yıktırmayız, yapanı tehdit ederiz, buraya gelenlerden hesap soracağız’ diyor. Böyle bir söylem var mı? Eleştirebilirsiniz, ama eleştirinin bir sınırı vardır. Atatürk istismarı üzerinden eleştiri yapamazsınız. Bu proje halkın beğenisine sunulmuş, halk kabul etmiş. Yüzde 52,5 oy almış sayın Cumhurbaşkanımızın söyleyip de yapmadığı bir şey var mı? Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ‘Beh şehrieminim bana sorulmadı’ diyor. Peki mevzu Haliç’in temizlenmesi olunca, oraa insanların nefes alamadığı Haliç’ten bugün insanların gezebildiği bir Haliç oluştu. Yeşilse, iklim değişikliğiyle mücadele ise yeşillendirmemiz gerekiyor. Şehrin içinde yeşil alanları, ormanlarınızı arttırmanız gerekiyor. Şu an 17,5 milyon metrekare yeşil alan projesi yapıyoruz İstanbul’da. Dikili ağacınız olmayacak, bugün geleceksiniz bizi eleştireceksiniz. Nereden alıyorsunuz bu yetkiyi? Burası Türkiye’nin ilk havalimanı. 1 milyon ton karbondioksit emisyonu vardı. Şu an 75 bin tona düşmüş. Bu bölgede sabah uçak seslerinden uyuyamazdınız. Orada milyonlarca insanımız yaşıyor. Gürültü ve hava kirliliğinden, trafik probleminden sıkıntılar çekiyor. İşte THY ile bugün konuştuk. Buradaki bekleme süreleri azaldı. Hava ve gürültü kirliliği azaldı. Şehrin içindeki en kıymetli yeri vatandaşa açıyorsunuz. Tüm dünyanın hayranlıkla izlediği havalimanını bitirmişsiniz. Burada her türlü hizmeti veriyoruz. Bir eksiklik var mı? Uçamama ve alınan hizmet noktasında bir eksiklik var mı?
“AKM’YE ATATÜRK ADINI KOYAN BİZ DEĞİL MİYİZ?”
Dünyanın en güzel havalimanlarıdan birini yapıyorsunuz, 132 bin ağaç dikiyorsunuz. Muhalefet buna karşı çıkıyor. Dün Gezi’de bir tane ağaç kesildi diye karşı çıkan CHP zihniyeti, buraya 132 bin ağaç dikiyoruz, buna da karşı çıkıyor. Eleştirmek en doğal hakkınız ama proje yapmazsanız hata da yapmazsınız. Biz kaldırımda türkü söyleyerek gezmiyoruz. Otobanın ortasında gidiyoruz, gürültüleri duyuyoruz, onlardan etkilenmeden gidiyoruz. İş yaparken hata da yapabilirsiniz. Biz iş yapıyoruz, üretiyoruz, milletimize sözümüzü tutuyoruz, Marmaray, Osmangazi dedik bitirdik. 81 ile üniversite dedik bitirdik. Şimdi Atatürk istismarı yapıyorlar. Gazi Mustafa Kemal’in adını ağzına almayanlar şimdi bize Atatürk istismarı yapıyorlar. AKM’ye Atatürk ismi koyan biz değil miyiz? Paralara İnönü’nün resmini kim koydu?
“BURADAKİ PİSTİMİZİN BİR TANESİ DURUYOR”
Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kurucumuzu, ilk cumhurbaşkanımızın ismini 20 yıllık AK Parti iktidarı olarak nereden kaldırdık? Atatürk’ü, ecdadımızı başımızın üstünde tuttuk. Bu istismarın üstünden kimse kazanamaz. Milletimizin değerleri üzerinden bir şey yapmayalım. Biz Ankara’da Cumhuriyetimizin kuruluş aşamasında yapılmış bütün binaları koruduk. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ağzınıza alamayacaksınız, sonra gelip, projemizi eleştirmeye kalkacaksınız. Biz Atatürk Havalimanı’na millet bahçesi yapıyoruz. Pistimizin bir tanesi duruyor. Afet anında uçaklar inecek. Orada pandemi hastanesi yaptık. Ambulans ve uçaklar buraya hizmet verecek. Allah göstermesin olası bir afet anında pistimiz hizmet verecek. Burada Atatürkümüzün ismi hem millet bahçesi hem de Atatürk havalimanı olarak devam ediyor zaten. Biz buranın ismini değiştirdik demedik ki. Maalesef belli değerlerimiz üzerinden bu siyaseti yapmayı bırakmalıyız. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını, şanını koruyoruz. Her yerde yaşatmaya gayret gösteriyoruz.
“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ MİLLETLE BU PROJEYİ PAYLAŞTI”
Sayın Kılıçdaroğlu ‘beni dinliyorlar ve benim böyle kültür peyzaj projem vardı, bunu AK Parti iktidarı çaldı, taklit ediyorlar’ diyen sayın Kılıçdaroğlu değil mi? Sayın İmamoğlu niye buraya park yapılıyor genel başkanına sorsun. Biz bu projeyi Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce sayın Cumhurbaşkanımız milletle paylaştı mı, paylaştı. Bu projeyi vatandaşımızın beğenisine sunduk ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın İmamoğlu oldu, bir daha sormamız gerekir, böyle bir şey olabilir mi? Almanya’da havalimanı yapılmış, işlevini yitirmiş, park yapılmış. İngiltere ve Fransa’da şehrin göbeğinde böyle bir havalimanı gösterebilir misiniz? Bizim grup başkanvekili Tevfik Göksu, konuşulması gereken istişare edilmesi gereken herşeyi konuşuyor. Bizler herşeyi konuşuyoruz. Ama siz AK Parti’nin, devletin her türlü projesine istemezük zihniyetiyle yaklaşırsanız nasıl uzlaşırsınız? Kılıçdaroğlu ‘Ben kültür projesi yapacağım’ demiş. Şimdi kendi söylemleriyle ters düşüyorlar, neyi tartışacaksınız? Doğru bir tane. Size, bana göre değişmez doğru.
“BİZ ORALARI YIKMIYORUZ, İNŞA VE İHYA EDİYORUZ”
Bu pist İstanbul’a ve ülkemize hizmet etmeye devam edecek. Acil durumda kullanacağız, sivil uçuşlarda kullanacağız. Bu noktada İstanbul’un ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz anda kullanabilme imkanımız var. Oraları biz yıkmıyoruz, ihya ve inşa ediyouz. Oradaki hangarları, limanları koruyoru. Müzeye çeviriyoruz. Orada Gazi Mustafa Kemal’in emanet ettiği uçak müzesi var. Çocuklarımız o müzeye gidecekler. Burada yıkılan bir şey yok. İstanbul’a, Türkiye’ye dünyaya örnek olacak proje yapıyorsunuz. Yıkılan pistler bir güney, kuzey, batı, doğu yönünde pist var. Denize, Florya’ya paralel olan pisti koruyoruz. Kuzey güney yönündeki pistte hangarlarımızı, binalarımız da korunuyor. Oradaki değerleri niye atıl hale getirelim? Atatürk Havalimanı kapanıyor diye bir şey söylemiyoruz. İki tane pist var. Bir tanesi acil durumlar için. Pandemi hastanesi yaptık. Buraya ambulans uçaklarımız gelecek. Kalan kısımda koruyabileceğimiz her türlü yapıyı koruyarak milletimize, çocuklarımıza armağan ediyoruz.
“EN DEĞERLİ YERLERİ MİLLETİMİZE AÇIYORUZ”
Kutuplaştırıyorsunuz diyorlar ya, asıl kutuplaştırmayı kendileri yapıyorlar. Milletimizin hayrına bir iş yapsak maalesef muhalefetin kendi yönettikleri belediyelerde kesilen ağaçlar, mevzu Haliç’in temizlenmesi olduğunda yapraklardan alkış bekliyorlar. Ne olursa olsun, ne zaman milletin hayrına iş olsun gelip ‘Efendim Katarlılara satılıyor, Kanal İstanbul’u Katarlılar aldı, Salda şöyle yıkıldı’ vs. Biz burada ağaç dikiyoruz, ağaç dikilen projeyi eleştiren muhalefetle karşı karşıyayız. Buraya on binlerce ağaç dikiyoruz. Ne yapsaydık da beğenirlerdi? Burayı imara, ranta açmıyoruz. Biz Türkiye’de şu an 445 millet bahçesi yapıyoruz. Hepsi şehrin merkezinde en değerli yerler. En değerli yerleri milletimize açıyoruz. Konut projesine konu etmiyoruz. Burada böyle güzel, 85 milyonun, 16 milyon İstanbullu kardeşimizin beraber olacağı alan yerine betonlaştıralım mı?
“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE MUHALEFETLE KARŞI KARŞIYAYITZ”
Biz kimsenin, sayın Kılıçdaroğlu’nun telefonlarını dinlemek gibi bir ilgimiz alakamız yok. Algı peşinden koşarak, iftiralar atarak, vatandaşlarımızın değerleri üzerinden siyaseti bırakalım. Vatandaşımız bizden iş, eser bekliyor. 445 millet bahçesini, birçok çevre projesini başlatmış bir kişi olarak konuşuyorum, dikili bir ağaçları yok. Şimdi iklim değişiyor. Korunan alanlarınızı, doğal SİT alanlarınızı arttırmak zorundasınız. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek bir muhalefetle karşı karşıyayız.
“İHALE EN DÜŞÜK TEKLİFİ VEREN FİRMAYA VERİLDİ”
4734 sayılı kamu ihale kanunu çerçevesinde iş yapılması zorundadır. Sayıştay denetimine tabi olan kuruluş mevzuata göre hareket etmek zorundadır. Yeterli olan firmalardan en düşük teklifi veren firma ihaleyi almıştır. İhale bedeli 2 milyar 174 milyon 978 liradır. Buradaki bütün alanları yeşillendirerek, sosyal donatıları yaparak, afet esnasında toplanma vazifesi görecek üniteleri yapıyoruz. Orada İstanbul’un fethinin 569. yıldönümünü inşallah büyük coşkuyla kutlayacağız. Ben 16 milyon İstanbullu vatandaşımızı bu coşkuya davet ediyorum. Orada gençlerimiz, çocuklarımız olacak. Geleceği emanet edeceğimiz çocuklarımızla orada fidanlar dikeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in hayal ettiği sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yıldır muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak için çalışıyoruz. Gelsinler bizim sevincimize ortak olsunlar.
“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ YENİ PROJEYİ AÇIKLAYACAK”
TOKİ özel bütçeli bir kuruluş, yapmış olduğumuz bütün sosyal konutlarda vatandaşımızın daha uygun şartlarda konut alabilmesi için sübvanse ediyoruz. Vatandaşımız aidat öder gibi taksitle ev sahibi oluyor. İnşallah yakın zamanda sayın Cumhurbaşkanımız yeni projeyi açıklayacak. Tamamen özel bütçe kaynaklarıyla yapıyoruz. Hazine’den bu noktada 1 kuruş çıkmıyor. 10 milyarı aşkın maliyetle vatandaşımıza, milletimize bu alanları armağan ediyoruz.
“SALDA GÖLÜ GÖRÜNTÜLERİ KORUMA ALANIYLA İLGİLİ DEĞİL”
Maalesef belli yapılar algı üzerinde buradaki projeyi eleştirmek adına bu görüntüleri yansıtıyorlar. Bu çarpık yapılar, çadırlar varken o çevreciler neredeydi? O masmavi Turkuaz gölümüzün kıyısında araçlar varken çevreciler neredeydi? Salda’yı özel koruma bölgesi ilan ettik. Alanı 7 kat büyüttük. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla özel çevre koruma bölgesi ilan ettik. Sayın hanımefendiyle oraya gittik, Salda hep güzel kalsın diye doğal koruma çevre projesi yaptık. Gölün kıyısına gelen araçları 500 metre geri çektik. Hava kirlenmesin diye dumansız hava sahası ilan ettik. Beyaz adalar kısmında gölü girmeyi yasakladık. Çamur banyosu yapılıyordu. O projede eleştirilecekbir tane şeyi söyleyin. Siz burayı imara açtınız, oteller, konutlar yaptınız desinler. Oradaki belediye ile birlikte, Burdur’da vatandaşlarımızla birlikte bölgemizin ihtiyacı olan projeyi gerçekleştirdik. Çocuklarımız oynasın diye doğal malzemelerden çalıştık. 7 gün 24 saat kamera canlı yayın yapıyor. Salda hep güzel kalsın, amaç bu. Sizin koruma alanı içerisinde olmayan alanda birisi fotoğraf çekiyor, efendim eski hali buydu, yeni hali bu. Orası korunan alanın içinde değil ki. Ocak’tan bu zaman su seviyesi 10 santim artmış. Ama bugün algı peşinde koşarken koruma alanı olmayan alandan görüntü alıp eskisi buydu, yenisi bu diyorlar. Bu koruma alanlarını bilim insanlarımız tespit ediyor. 5-6 üniversitemizle çalışıyoruz. Burdur Üniversitesi de bunun içindedir. Bilimsel raporlar doğrultusunda ‘şu alanı korumamız doğru olur’ dediler. Biz o alanı 7 kat büyüttük. Müsilaj, Kanal İstanbul’da da bilim insanlarımızın önerileri doğrultusunda çalışıyoruz. İki görüntü farklı yerlerden. Biri korunan alandaki görüntü, diğeri korunma alanının dışında görüntü. Milletin sahada ne ihtiyacı var haberleri yok. Biz 81 ile 400’ün üzerinde ziyaret gerçekleştirdik.
“ELEŞTİRENLER GELSİN, BİRLİKTE SALDA’YA GİDELİM”
Ben gittiğimde dendi ki, ‘O kadar güzel yerimiz var ki Salda diye. Buraya çöpler atılmış, araçlar girmiş. Bu gölü korusak’ dediler. NASA’da burayla ilgileniyor. Hiçbir yerinde beton olmayan, rantı olmayan bir projeyi yaptık armağan ettik. Oradaki vatandaşlarımıza bir sorun. Hodri meydan, bizi eleştirenlerle birlikte oraya gidelim. Neyi eleştiriyorlar merak ediyorum. Burada eleştirdiği yer neresiyse yıkacağım! Orada yapılmak isteyen nedir söylesinler, bilelim. Birileri bir algı yaratıyor, bunlar hepsini tekrarlıyorlar. O bölge CHP’nin belediyesi. Ben başkana yardımcı olacağımı söyledim. Çeperinde ne kadar belediye ve vatandaşımız varsa. Atık suları göle bırakamazsın. Hepsine yardımcı oluyoruz. Orada derme çatma yerlerde ürünlerini satıyorlardı. Biz onlara ‘güneşin altında yapmayın’ dedik. Başka birine satmadık, Katarlılara vermedik, imara açmadık. Milletin istemediği bir şeyi yapabilir miyiz? Bu noktada kimse eleştiren, gelsin hep beraber gidelim. Deyin ki ‘Keşke bunu yapmasaydınız’.
“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ AĞUSTOS’TA MÜJDELEYECEK”
Konut fiyatlarının artışı, kira fiyatlarının artışını bire bir takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bir paket açıkladı. Maliye Bakanlığımız bankalarla birlikte bir çalışma yapıyor. Burada da fahiş fiyat artışlarını bire bir takip ediyoruz. Kentsel dönüşümle alakalı projeleri yarım kalmış firmalara da destek paketini açıkladık. Kira üzerine de Adalet Bakanlığmıız, Hazine Maliye Bakanlığımızla çalışıyoruz. Buraya gelmeden önce Hazine Maliye Bakanlığımız, ilgili bakanlıklarımız, genel başkan yardımcılarımızla, belediyelerimizle birlikte bir proje daha gerçekleştireceğiz. Bunu sayın Cumhurbaşkanımız yakında açıklayacaktır. Yereldeki talepleri de dikkate alarak bu proıje gerçekleşecek. Tüm dünyada tedarik zincirinde bozulma oldu, tarihte görülmemiş enflasyonlar yaşandı tüm dünyada. Konut maliyetleri bu noktada arttı. Biz maliyetleri düşürecek, sektör ve vatandaşımıza daya uygun şartlarda konut ve erişimi kolaylaştıracak projeyi yakın zamanda açıklayacağız. TOKİ ile konut ürettik. 15-20 yıl vadeyle şehit aileleri, alt gelir, emekli vatandaşlarımıza verdik. Ağustos ayında sayın Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacak. Vatandaşlarımızın konut alabilmelerine imkan sağlamak amacıyla 81 ilimizde yapacağız.
“YABANCILAR KONUT FİYATLARINDA ETKİLİ DEĞİL”
Şehirlerimizde sanayi üretimini arttıracak bir projeyi de sayın Cumhurbaşkanımız milletimize müjdeleyecek. Vatandaşlarımızın konuta erişebilecek tüm adımları atacağız. Öncelik burada artışların en fazla yaşandığı iller. Konut ve kira artışlarının yaşandığı iller. Vatandaşlarımı aidat eder gibi ev sahibi oluyor. Bu projeyi devam ettireceğiz. Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon konut üretiliyor Bunun 500 bini yeni, 1 milyonu ikinci el konutlar. Son 5 yıla baktığınızda yılda 40-50 bin civarında yabancılar konut alıyor. Yabancının almasıyla konut fiyatının artması aynı düzlemde değil. Yabancılar aldı diye konut fiyatları artmıyor.
“350 BİN KONUTUMUZ SAHADA DEVAM EDİYOR”
1,5 milyon konut satılıyor. Bunun yüzde 3’ünü, 2,5’uğunu yabancılar alıyor. Yüzde 2,5 nasıl olur da konut fiyatını değiştirir? Bu matematik olarak mümkün mü? 200 yıllık Tapu Kadastro bizim bakanlığımıza bağlı. Verilere göre konuşuyorum. Yüzde 3’ünün yabancıların satın aldığı yerde konut fiyatlarının belirlenmesi sözkonusu olamaz. Kentsel dönüşümde 2013 yılında sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı seferberlikte Türkiye’nin her yanında 1 milyon 300 bin konutu göğüsledik. İstanbul’da şu anda kentsel dönüşüm konutu 140 bin. Türkiye çapında 350 bin konutumuz sahada devam ediyor. 800 şantiyemiz var bizim. Buna ilişkin inşallah sayın Cumhurbaşkanımız vatandaşımıza müjdeleyecek. Yine meydan projelerimiz var. Bursa’da Ulu Camii’nin etrafında ne kadar çarpık yapı varsa yıktık. Bakanlığımız ve büyükşehirlerimizle birilte. Bitlis deresinde türkülere konu olan 5 minaremizi, tarihi yapıları gün yüzüne çıkarıyoruz. Erzurum’da Üç Kümbetler’de kaleyi açıyoruz. Sinop’a gidin bakın. CHP yönetiyor. Orada bir meydan projesi yapıyoruz, belediyeyle birlikte yapıyoruz.
“20 YILDA 1 MİLYON 137 BİN KONUT YAPTIK”
İnşallah hem deprem riskini bertaraf edecek çalışmalarımızı yapacağız. Konut fiyat artışlarını, kira fiyat artışlarını aşağı çekecek hamleleri, partimiz, genel başkan yardımcılarımız, bakanlıklarımız hep birlikte çalışıyoruz. Biz 20 yılda 1 milyon 137 bin konut yaptık. Dünyada bir ülke örnek gösterebilir misiniz?
“ÖYLE BİR DÖNÜŞÜM YAPTIK Kİ, ÇİÇEKLER GİBİ ESER OLUŞTU”
Bahçe, park, meydan bir ihtiyaç. İnsanlar orada sosyalleşiyorlar. Biz medeniyetlerimizin tarif ettiği şekliyle yapıyoruz. Yatay mimari esaslı olduğunu sayın Cumhurbaşkanımız her yerde söylüyor. Bakanlık olarak 4-5 katı geçecek bina yapmadık. Dereli yıkıldı, yerle bir oldu, vatandaşımızı yalnız bırakmadık. Söz verdiğimiz gibi 1 yılda inşa ettik. Elazığ, Malatya’da deprem oldu. 1 yılda 36 bin konutu yöresel mimariye uygun şekilde yaptık. İzmir’de deprem oldu, tarihinde yok 5 bin konut yaptık. Öyle bir dönüşüm yaptık ki gelin gibi, çiçekler gibi orada bir eser oluştu.
“İNŞALLAH BU SENE REKOR RAKAM AÇIKLAYACAĞIZ”
1,5 milyon konut satılmış geçen sene. Bunun 44-45 binini yabancılar almış. Yüzde 3 ediyor. Bu oranda satılıyor. 5 yıllı veriler bende var. Bunları paylaşırız. Kanal İstanbul’da 300 milyon metrekare rezerv alanımız. Orada yabancıya satış 1 milyon 100 bin metre kare. Hani nerede sattık? Genelde Türkiye’de 600 bin yeni 600 bin eski konut satılır. Geçen sene bu rakam 1,5 milyona çıktı. Konut kredisini 0,49’a düşürüp Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Maliyetlerin artma sebebi dünyada yaşanan tedarik zincirinden kaynaklı. Bir de Rusya-Ukrayna krizi geldi. Hammadde bulamıyorsunuz. Şimdi tedarik zinciri normale dönecek. Hammedde girdi fiyatları azalacak. Azalmasıyla maliyetlerimiz düşecek. Pandemi sürecinde hiçbir devletin vermediği destekleri milletimize verdik. Burada da gereken herşey yapılıyor, yapılacak.
“KONUT FİYATLARI NORMALLEŞECEK”
Sosyal konutta geçen sene 100 bin açıkladık. İnşallah bu sene rekor bir rakam açıklayacağız.
Konut fiyatları normalleşecek. Biz normalleşmesi adına devlet olarak yapılması gereken her türlü müdahaleyi yapacağız. Maliyetleri düşürmek için gerekli olan her türlü katkıyı özel sektörümüze, vatandaşımıza vereceğiz. Konut edindirme amacıyla her projeye destek vereceğiz. Konutu sadece konut imarlı yerlere yapacağız. Orası boş hadi gidelim yapalım diye bir şey olamaz. KDV , vergi, resim harç muafiyeti uygulayacağız.
“YENİ BİR İMAR BARIŞI SÖZKONUSU DEĞİL”
Vatandaşımıza uygun şartlarda, sabit bedellerle vermek zorundasınız. Nasıl çiftçi, turizmci, sanayicimize destek olduysak pandemi sürecinde burada da destek olmaya devam edeceğiz.
Şu an için imar barışı sözkonusu değil. Tapuda mülkiyetlere sahip olması açısından bir imar barışı yapıldık. 31 Aralık 2017’den önce yapılmışsa, kaçak diyeceğimiz kısımlar yeni bina yapılana kadar burada legal hale geliyor. Yapılan düzenleme çerçevesinde vatandaşlarımız arsaları, tapularını alabiliyorlar. Ama imar barışına uymayan yapılar varsa doğal alanlarımızda, SİT alanlarımızda, bunlar kaçak yapı statüsünde. Yeni bir imar barışı sözkonusu değil.
“FİKİRTEPE’DE 60 BİN VATANDAŞIMIZI İLGİLENDİREN DÜZENLEME YAPTIK”
Fikirtepe’de daha önce başlatılmış çok önemli kentsel dönüşüm projesi vardı. Yükleniciden ve vatandaşımızdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle inşaatlar yarım kalmıştı. 60 bin vatandaşımızı ilgilendiren proje. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Burada sorunları çözelim’ diye bizlere talimatı oldu. Biz orada resen uygulamaya dönük düzenleme yaptık. Burada 15 bin konutluk, 60 bin vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren yarım kalan inşaatların hepsine el koyduk. İhalelerin hepsini Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz yaptı, inşallah 2023’de teslimlere başlayacağız. Üsküdar’da 5 bin konutluk proje yapıyoruz. Kartal Orhantepe’de yapıyoruz, 1500 konutluk proje. Güngören, Esenler, Bağcılar, Küçükçekmece’de her yerde kentsel dönüşüm projelerine rastlarsınız. Bunu her yerde yapıyoruz.
“VATANDAŞLARIMIZ RİSKLİ BİNALARDA OTURMASIN”
Esenyurt’a yerel seçimde vatandaşlarımıza ‘sizden veya yükleniciden kaynaklanan sorun varsa tek taraflı fesih hakkını getirdik’ dedik. Vatandaşlarımıza düzenlemeyi yapacağız, gelin bize, biz sizin adınıza yapılması gereken her türlü desteği, bunu tüm Türkiye’ye söylüyoruz; Ankara’da Çankaya’da apartmanımız kaydı. Kağıthane’de kaydı. Oralarda yeni projemizi yapıyoruz. Oraları da teslim ediyoruz. Ankara’da Saracoğlu mahallesi bu yıl bitecek. Haftasonu Kızılay’da yürüdüm. İnşallah orayı yeniden canlandıracağız. Her ilçemizde bu projelerimiz var. Vatandaşlarımıza sesleniyorum, riskli binalarda oturmasınlar. Dönüşüm süreçlerinde biz bedeli ne olursa olsun sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla destek olacağız. Aynısına Kartal’da başladık 1500 konut oldu. Kentsel dönüşümde kredi faizinde destek oluyoruz. Tüm Türkiye’ye buradan sekleniyorum; gelin müracaat edin, her türlü desteği vermeye hazırız.
“MEVCUT YÜKSEKLİĞİ NEYSE ONU YAPMAK ZORUNDA”
Ankara Büyükşehir Belediyemizin yeni bir imar yönetmeliği yapması gerekiyor. Bize başvurması gerekiyor. Biz bu başvuruyu dikkate alacağız. Bu noktada büyükşehir belediyesi çalışmasını getirsinler, her türlü desteğe hazırız. Fiilen yönetmeliğe göre vatandaşlarımız işlerini yapabilirler. Diyelim ki 10 katlı binanız. Onu yıktınız 30 katlı bina yapamazsınız. Parsel bazında imar değişikliği yapamazsınız, ada bazında yapacaksınız. Bunu biz kökten düzenleme yaparak kaldırmış olduk. Böyle bir imarı bizden alamaz, büyükşehir belediyesinin de verme yetkisi yok. Mevcut yüksekliği neyse onu yapmak zorunda.
ANKARA’DAKİ TOGO BİNALARI
Biz konuya müdahil değiliz. Olmamız gereken yerde oluruz. Belediye ile yapımcı firma arasında hukuki süreç var. Hukuki süreç neye karar verdiyse o yapılacak. Burası adalet devleti. Biz hakkın, hukukun, adaletin, vatandaşın rızasını gözeten iktidarız. Burada hukuk neye karar veriyorsa o yapılacak.
“SOKAKTAKİ HAYVANLARIMIZA YETERLİ BARINAK YAPILACAK”
Sahipsiz, başıboş diyebileceğimiz sokak hayvanlarımızın sayısı 8 milyon. Her geçen gün sayı artıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız 81 ildeki il ve belediye başkanlarımıza, bize ve tarım bakanlığımıza, illerimizdeki hayvan barınakları sayımızı arttıralım diye talimat verdi. Islah etmek suretiyle, onlara barınakta bakım süreçleri, yeterli barınak yapmak suretiyle giderelim dedi. Belediyemiz, bakanlıklarımız eşgüdüm içerisinde bu çalışmayı yürütüyoruz. Biz hiçbir vatandaşımıza sokaktaki vatandaşımıza zarar vermesin istiyoruz.
“SAHADAKİ SORUNU HEP BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ”
İki görüş var, biri aldığı yere bırakılsın, diğeri de hiçbir şekilde sokakta başıboş hayvan olmasın. Yasa sahipsiz hayvanlarımızı ikiye ayırıyor. Biri tehlike arzeden, diğeri tehlike arzetmeyen. Tehlike arzeden hayvanlarımız sokakta, parkta başı boş gezemez. Sahipleriyle insanlara zarar vermeden dolaşmak zorunda. Bunun tespiti halinde belediyelerin o hayvanlara el koyma yetkisine sahip. Sürü halinde gezen sokak hayvanları var. İnsanlarımıza saldıranları var. Kötü olaylar da oldu. Dolayısıyla buradaki hayvanları düzen altına almak zorundayız. Bunu hayvan barınakları, bakımevlerinde alabiliriz. Orada bakımını, ıslahını yapmak zorundayız. Bu konuda yoğun çalışmayı yapacağız. Sahadaki bu sorunu inşallah hep birlikte çözeceğiz. Şu an için bir yasa değişikliği sözkonusu değil. Biz bu hayvanlarımıza yeterli şekilde barınaklara, bakımevlerine baktıktan sonra, vatandaşlarımıza zarar vermedikten sonra nasıl bir sıkıntı sözkonusu olabilir?
“MEVCUT BARINAKLARI ISLAH EDECEĞİZ”
Sürü halinde gezmelerine müsaade etmememiz lazım. Ona ilişkin altyapıyı kurmak zorundayız. Dünyanın herhangi bir ülkesine gidin, bundan başka çözümü kimse bulamaz. Tehlike arz edenler zaten sokakta başıboş gezemezler. Diğer sahipsiz hayvanlarla ilgili barınakları ıslah edeceğiz. Vatandaşlarımıza zarar vermeyecek şekilde bu süreci yöneteceğiz.
“KANAL İSTANBUL PLANLANDIĞI ŞEKİLDE YÜRÜYOR”
Kanal İstanbul’la ilgili planlama yaptık. İstanbul, olası deprem diyoruz. Bu alan ilave nüfus gelmeden İstanbul’daki deprem dönüşümünü gerçekleştirecek rezerve alanımız. Yeni bir nüfus gelmiyor. Ulaştırma Bakanlığımız ve sayın Cumhurbaşkanımızın teşvikiyle ilk etabı başladı. Planlandığı şekilde projemiz yürüyor. Bu kanal İstanbul’da deprem etkisini arttırmaz, bu teknik olarak mümkün değil. Bunu İstanbul Boğazı’nı kurtarma projesi olarak adlandırıyoruz. 50 bin gemiyi buraya aktararak İstanbul Boğazı’nı korumuş olacağız. Dünya ticaretinin de deniz yoluyla gittiği bir yer. Türkiye’nin jeopolitik durumu, konumu göz önüne alındığında gemileri transfer edeceğiz.
“HAZİNE’DEN TEK KURUŞ PARA ÇIKMAYACAK”
Biz 200’ü aşkın bilim insanımızla ÇED raporu hazırladık. Deprem ve çevresel etkisi, su kaynaklarını inceledik. Bunlar üniversitelerimizin kıymetli bilim insanları. Görüşler doğrultusunda rapor hazırlandı. Yapılacak proje bu rapora uygun olmak zorunda. Ekolojik denge, su kaynakları, sızdırmazlık, depremsellik bunların hepsi projede dikkate alınmak zorunda. Biz İstanbul’a bırakın zarar gelmesini emin olun kenarına, köşesine, kılına zarar gelmesin diye anlayışla çalışıyoruz. Göz göre göre bu kadar iyilik yapmaya, vatandaşımızın daha iyi şartlar altında yaşamasıyla ilgili projeler geliştireceğiz, bu projeyle zarar vereceğiz, böyle bir şey olabilir mi? Bir de Hazine’den para harcamayacağız. İstanbul Havalimanı’na 1 kuruş Hazine’den para verilmedi. Değeri paha biçilemez. Osmangazi, Marmaray aynı şekilde. Vatandaşımıza, milletimize ilave yük getirmeden bu proje yürüyor.
“EVİNE GİRMEYEN AFETZEDE KALMAYACAK”
8 ay sonra sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle 700 bağımsız bölümün anahtarlarını teslim ettik. Oturacak şekliyle. Deprem üzerinden 8 ay sonra. 5 bin 500 konut hem Bayraklı ve diğer ilçelerimizde ağır hasarlı, riskli olduğunu tespit ettiğimiz dönüşüm projesi gerçekleştiriyoruz. Sıvılaşmış zemine gerekli çalışmaları yapıyoruz. Haziran ayında Bayraklı merkezdeki tüm konutlarımızı teslim ediyoruz. 2 bin 200 civarında konut var Bayraklı’da, Haziran’da teslim ediyouz. Rezerv alanda yaptıklarımız var. Yıl sonuna kadar 5 bin 500 konutu teslim ediyoruz. 2022 yılında evine girmemiş hiçbir afetzede vatandaşımız kalmayacak İzmir’de. Ağır hasarlı ve depremden hasar görmüşlere ilişkin söylüyorum. Orta hasarlılar var. Onlarla ilgili İçişleri Bakanlığımı, AFAD’la toplantı yaptık. Onlara da ilk günden beri ‘ada bazında anlaşın, aynı Kartal, Üsküdar, Fikirtepe’de olduğu gibi desteğe hazırız’ dedik. İzmir tarihinin en büyük dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Belediye de yapsın, niye yapmıyor? Biz dedik ki Ayda bebeğimizin elini bırakmayacağız diye söz verdik. Elazığ, Malatya, Kastamonu, Giresun’da, Rize’de ne yaptıysak, Muğla’da, İzmir’de aynısını yapıyoruz. Bütün vatandaşlarımız evlerine girecek.
Daha Fazlası
Kayseri’nin Kalbinin Attığı Yer: Deniz Postası ile Şehrin Gündemine Dokunun
Afyon’un Nabzını Tutmak: Odak Gazetesi ile Güncel Haberler
Kripto Para Haberleri: Geleceğin Finans Dünyasına Bakış